Herkesin hayatında çaresiz kaldığı zamanlar olmuştur. Elinizden hiçbir şey gelmiyor ve ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. İnsanlar bir çok konuda çaresizlik yaşayabiliyor, bu bazen ekonomik nedenler bazen de sağlık konuları olabiliyor. Ekonomik konularda bazen çare bulunsa da sağlık işin içerisine girdiğinde gerçekten insanın canı çok yanıyor.
Günümüz eskiye nazaran bilimsel tedavilerin daha net sonuçlar verdiği, bilgi paylaşımı ve dünyanın farklı bölgelerinde ki yeniliklerin anında yayılabildiği bir ortam haline gelmiş durumda. Her ne kadar tıbbın nimetleri ilerlese de, hayatımıza yeni türden hastalıklar da girmekte. GDO’lu yani genetiği değiştirilmiş gıdalar kaynaklı hastalıklar modern tıbbın sınırlarını zorlamakta. Yine hayatımızın artık olmazsa olmazı olan elektronik cihazlar yüzünden elektromanyetik kirlilik tıpkı sigara gibi sessizce bizi yıkıma sürüklemekte.
Bir yanda teknoloji, bilimsel gelişmeler, bir yanda ise yeni tür hastalıklar…
Umutsuz olmaya gerek yok, sadece aramak ve bulmak gerekiyor… Bu yazımızda sizlere alternatif tıp yöntemlerinden biri olan Biorezonans terapisi ile hangi hastalıkların tedavi edilebileceğini anlatacağız. Modern tıbbın yanında bu tür alternatif tıp yöntemleri ile nasıl başarılar yakalanmış bilmeniz, bir hekim olarak size ulaştırmamız gereken en önemli vazifelerden biridir.
Bazen insan ufacık bir ümide tutunur ve bu onun umut ışığı olur, umarım bu yazımız da bir çok kişinin hayatına bir ışık olur ve gece yastığa başımızı koyduğumuzda huzurla uyumanın keyfini süreriz.
Daha fazla bekletmeden konumuza başlayalım…
Biorezonans Yöntemi ile Tedavi Edilebilen Hastalıklar
-Biorezonans ile kanser tedavisi
Kanser hastalıkları gerçek bir ihtisas alanıdır ve bu konuda uzman görüşleri son derece önemlidir. Genel olarak bakıldığında ise kanser tedavilerinde klasik tıp yada tamamlayıcı tıp yöntemleri arasında bir seçim sunulur hastalara. Ama biorezonans terapisi bu iki durumda da birlikte kullanılabilen yegane alternatif tıp yöntemidir ve bir yandan klasik tıp yöntemleri olan kemoterapi, radyoterapi devam ederken bir yandan da biorezonans terapisi alarak hastalığın iyileşme süreci hızlandırılmış olmakta ve kanser teavisinde başarı sağlanmakta.
Biorezonans ile kanser tedavilerinde üç hedef belirlenir bunlar;
- Vücudun bağışıklığını arttırmak
- Travma süreçlerini ortadan kaldırmak
- Tümör dokusunu küçültmek
Kanser hücreleri vücut tarafından tanınmamakta ve buda hastalığın patlak vermesine kadar sürmekte. Ama biorezonans ile kanserli hücreler işaretlenerek, vücudun bu zararlı hücreleri tanımasıyla tedavi de güç kazanılması sağlanıyor. Yine vücutta öldürülen kanser hücrelerinin atılması için boşaltım sisteminin de gerektiği gibi çalışması ve radyoterapi ve kemoterapinin sağlıklı hücrelere de verdiği zararların da bertaraf edilmesi için biorezonans yöntemi ile hücrelerin onarımı da sağlanmakta ve buda klasik tıbbın verdiği istenmeyen zararları minimize etmekte oldukça etkilidir.
Biorezonans ile kanser tedavisi hakkında sayfalarca yazabiliriz lakin burada kesmek zorundayız. Her daim aklınızın bir köşesinde biorezonans ile kanser tedavisi olabildiğini hiç unutmayın…
-Biorezonans ile alerji tedavisi
Çevremiz de kendimiz de bazen o kadar çok karşılaşıyoruz ki, alerji deyip geçebiliyoruz. Aslında alerji vücudun uyarı sinyalidir. Bahar ayları gelince polen kaynaklı rahatsızlanmalar, burun akmaları, göz yanmaları, kızarıklıklar derken hayat kalitemizi düşürse de yaşayıp gidiyoruz ama bu durumların vücudumuz için ağır bir yük olduğunu asla unutmayınız.
Alerji kısaca, vücudun karşılaştığı aynı maddeye her seferinde aynı tepkiyi vermesidir. Bir nedenden dolayı vücut o maddeyi istemez. Alerji, tıp tarihinde en gizemli konulardan birisidir, vücudunuzu ezbere bilseniz bile bazen o alerji neden oluyor bilemezsiniz, bu yüzden klasik tıpta alerji için şöyle bir durum vardır, eğer o madde size sizde alerji yapıyorsa ondan uzak durun…
Biorezonans ile alerji tedavisinde, yapılan kan testinde geniş bir skala da alerji yapan etkenler taranmakta ve dünyada alerji tedavilerinde %90 gibi çok yüksek bir başarı oranı sadece biorezonans sayesinde olabilmektedir. Biorezonans ile tespit edilen alerji yapıcı maddeler vücuttan silinerek, vücudun artık o maddelere itiraz etmemesi sağlanmakta. Kısacası inek sütüne alerjiniz var ise artık o sizin için bir sorun olmayacaktır. Yine en çok karşılaşılan çilek alerjisi de sizin için bir tehdit olmaktan çıkacaktır. Son olarak bazı durumlarda erkeğin spermine karşı alerji gösteren çiftlerde ise biorezonans yöntemi ile yapılan terapi sonrasında kadın da ki alerjen bilgisi silinmekte ve erkek spermine karşı tepki gösterilmediği için hamile kalınma riski yükselmektedir.
Önemsemediğimiz yada uzak durarak kendimizi mahrum ettiğimiz ne kadar alerji problemimiz var ise hepsi biorezonans yöntemi ile tedavi edilebilmekte…
-Biorezonans ile ruhsal hastalıkların tedavisi
Hayatımız sürekli bir koşuşturmaca içerisinde, eskiden mahalle okuluna gönderdiğimiz çocuklarımız bugün özel okullara yada semtimizden uzakta ki okullara gitmekte. Onları okuluna götür getir, sonra işe git, trafik, hayat şartları derken her gün geriliyoruz ve gerekli arınmayı yapmadığımız takdirde maalesef ki ruhsal ve bedensel olarak hastalıklara yakalanıyoruz.
Yapılan araştırmalar da psikiyatrik rahatsızlık nedeniyle hastanelere başvuranların sayılarında büyük bir artış olduğunu ve antideprasan gibi ilaçların kullanımının arttığını artık hemen hemen herkes bilmekte.
Biorezonans tedavisi ile hücrelerin stres yüklerinden kurtulması sağlanmakta, yine sınava girecek bir öğrencinin yaşadığı stres ve paniği sakinleştirecek biorezonans programlarına ilaveten sporcu ve yöneticilerin performanslarını arttırmalarına yardımcı olacak biorezonans terapi programları ile ruhsal durumlarımız güçlendirilmekte.
Herkesin bildiği bir hormon vardır, serotonin hormonu. Bu hormon bizim hayata karşı dik duruşumuzu simgeler, bize yaşam ümidi verir. Serotonin hormonu seviyesinin azalması ise bizi bedenimizde ve ruhumuzda ciddi sorunlar yaşamamıza neden olabilir.
Biorezonans terapisi sayesinde vücutta üretilebilen serotonin hormonunun üretim seviyesi arttırılarak azalan hormon seviyeleri dengelenmekte ve bu da bizi daha güçlü kılmakta. Ruh ve beden sağlığımızı biorezonans ile dengeleyebilir ve daha güçlü bir duruş sergileyebiliriz…
-Biorezonans ile eklem ve kas hastalıkları tedavisi
Otoimmün hastalıklar olarak bilinen MS, romatoid artrit gibi kas ve eklem rahatsızlıkları klasik tıpta maalesef en zor hastalıklar sınıfındadır. Çünkü burada vücut kendi hücrelerini yabancı kabul etmekte ve onlarla her karşılaştığında savunma durumuna geçmekte.
Klasik tıpta bu tür hastalıklara net bir çare yoktur bu yüzden yapılan şey ise hastaların sıkıntılarına yönelik çözüm bulmaya çalışılmasıdır ve genel olarak ağrı ve halsizliği giderecek ilaç tedavileri uygulanmaktadır.
Biorezonans ile eklem ve kas hastalıkları tedavisinde olaya yaklaşım, hastanın var olan yüklerine ek olarak binen ekstra yükleri örneğin alerji, virüs, bakteri, parazit gibi durumların vücuttan arındırılması ile hastalarda sağlanan büyük bir rahatlama olmaktadır.
Kademe kademe yapılan bu arındırma işlemi sayesinde vücut bağışıklığını dengeli bir şekilde kazanmış olacak ve daha önce zorlandığı durumlar artık kendisi için normal ve hatta daha üst seviyelere kadar dayanma gücü kazanmış olacaktır. Yine yapılan bazı çalışmalar da fıtık tedavisinin bile biorezonans ile yapıldığı bilinilmektedir.
-Biorezonans ile ağrı hastalıkları tedavisi
Vücudumuzda bir sıkıntı olduğunda bunu yaşadığımız ağrı ile anlarız ve ağrı şikayeti yaşayan hastaların genelinde eklem rahatsızlıkları yada migren ve baş ağrısı gibi durumlar ile karşılaşılmaktadır.
Ağrı hastalıklarında migren önemli bir yer tutmaktadır ve kökenine inildiğinde travmatik olayların da yer alabileceği ve aynı zamanda bir çoğunda bakteri ve alerji yükü gibi durumların olduğu gözlemlenmiştir.
Şiddetli migren ağrıları çeken kişiler hayatlarında bazı dönemlerde resmen iptal olurlar ve migren ataklarının sıklığına göre hem özel hayatları hem de iş hayatları çok zor durumlara girebilmekte.
Biorezonans ile yapılan bakteri ve alerji temizliklerinde, migreni tetikleyebilecek durumlar bertaraf edilmiş olur ve böylece migren atak sayısında düşüşler yaşanmaktadır… Migren atakları geçirenlerin ayda 1 atak geçirmeleri yerine 6 ayda bir atak geçirmeleri onlar için harika bir durum oluşturmakta ve biorezonans ile yapılan terapiler sonrasında hayatlarına daha sıkıca tutunmaları sağlanabilmekte.
Biorezonans ile tedavi edilen 400’den fazla hastalık bulunmakta ve bizim buraya yazdığımız genel hatlar sizlere fikir vermesi açısında önem arzetmekte. İlerleyen yazılarımızda biorezonan tedavisinin detaylarına daha çok değineceğiz ve bir hekim olarak bilgilendirme ve tedavi vazifemizi layıkıyla yapmaya çalışacağız.
Bursa’da ki kliniğimize biorezonans ile sigara bırakma tedavileri uygulamaktayız ve diğer biorezonans tedavilerimiz için lütfen bizleri 0552 670 00 52 no’lu telefondan arayınız.
Sağlıkla ve umut dolu günler dileğiyle…
Uzman Doktor Fulden Küçük